"Lily Briscoe, Bayan Ramsay'in o uzak, sahipsiz topraklara sürüklenişini izliyordu; bu öyle bir yerdi ki, oraya giden insanların peşinden gitmek olanaksızdı ama gidişleri, onları izleyenleri öyle ürpertir ki onlar da, uzaklaşan bir gemiyi ufuk çizgisinde kaybolana dek izler gibi, gidenleri yalnızca gözleriyle de olsa takip etmeye çalışırlardı."
"Zihniyle her zaman şunu kavrıyordu ki, dünyada mantık, düzen, adalet değil; ıstırap, ölüm ve yoksulluk vardı. Bu dünyanın kalkışamayacağı hiçbir kötülük yoktu, bunu biliyordu. Hiçbir mutluluk sürmüyordu; biliyordu."