Kırık insanlar bazen geçmişleri yüzünden önlerini göremezler. Kırılmış olmak onlar için zayıflıktır, dolayısıyla da öfkelerine sığınırlar. Bazıları da geçmişte onları kıran şeylerden uzaklaşmaya çalışırken daha çok kendilerini geçmişte bulurlar. Sloan’un hayatı doğduğundan beri kolay olmamıştı. Kendini bildi bileli otizimli kardeşini uyuşturucu bağımlı annesinden korumaya çalışıyordu. Erkek arkadaşı Asa, kardeşinin bakım masraflarını üstlenmişti fakat Sloan, onun kirli parasının nereden geldiğinin farkındaydı. Ama kardeşi için bu adama katlanmaya mecburdu. Asa’nın da kendince onu sevdiğine inanmak zorundaydı ve o da Asa’yı sevmek zorundaydı. Çünkü Asa’nın tehlikeli çevresinden onu koruyabilecek tek kişi yine Asa’ydı. Ta ki Carter gelene kadar... Hayatı boyunca sürekli mücadele etmiş, rol yapmaya alışmış Sloan, Carter’ın aşkına güvenebilir miydi? Güvense bile bu aşkı yaşatabilir miydi? Asa gitgide kontrol edilemez bir hâl alırken acaba bu cehennemden kurtulabilir miydi?