Hermann Hesse`nin kendi yaşamöyküsüyle de paralellikler taşıyan "Çarklar Arasında"nın kahramanı Hans Giebenrath, Almanya`nın küçük bir kasabasında yaşamaktadır. İçedönük ama çok yetenekli bir genç olan Hans, devletin açtığı yatılı okul sınavına kasabadan gösterilebilecek tek adaydır. Snavda başarılı olmasının ardından Hans`ı sıkı çalışma günleri bekler. Tek hedefi, başarılı olmak, küçük düşmemek, ailesini ve çevresindekileri hayal kırıklığına uğratmamaktır. Oysa okulda tanıştığı Hermann, yaşamını ders çalışma üzerine kurmayan birisidir; Hans`ın bütün planlarını, yaşam felsefesini değiştirir. Yirminci yüzyılın en önemli yazarlarından, `Nobel Edebiyat Ödülü` sahibi Hermann Hesse`nin, yaşadığı yüzyılın ilk yarısında geçerli eğitim sistemini eleştirdiği "Çarklar Arasında", insanın, doğanın yarattığı haliyle hiçbir düzenin hüküm sürmediği bir cangıla benzediği düşüncesinden yola çıkıyor, okullarda verilen eğitimin gençleri toplumun yararlı bir üyesi yapma ve bireye hiçbir özgürlük alanı tanımama çabasını eleştirirken doğal insanın belli sınırlar içinde zorla tutulmaya çalışmasına karşı çıkıyor. Hesse`nin insancıl ve barışsever felsefesi, tüm yapıtlarında olduğu gibi "Çarklar Arasında"da ön sırada yer alıyor.
Kitabın olumlu yanları: Dili akıcı ve üslubu okuyucuyu kendine bağlıyor. Duygu yüklü bir anlatımı var ve okuyucuyu geçmişe götüren etkileyici bir atmosfer sunuyor.
Kitabın olumsuz yanları: Bazı bölümlerde, özellikle uygunsuz addedilebilecek sahneler, sanki birilerine yaranmak amacıyla yazılmış izlenimi veriyor. Bu durum, kitabın genel akışını ve bütünlüğünü olumsuz etkileyebiliyor.
Güzellik bir ağaçtaki yapraklar gibi hani; nasıl yapraklardan kimi dökülür, kimi yeşerip yerini alır dökülenin, insanlar da öyledir, kimi ölür, kimileri doğar, yerini alır ölülerin.