O çocuk oturmuş çarşılar ortasına Bir güz kederiyle iplik iplik ağlıyor Babam olsaydı babam olsaydı babam olsaydı...
Işıklı vitrinler önünde simsiyah bir leke Çocuk ağlamıyor Almış kanatlarına bütün özlemlerini Bir turna sürüsü gözlerinin burcunda Akşamı parçalaya parçalaya uçuyor...
O her şeyin usul usul durulduğu saatlerde Gelsin, yüzünde uçuk bir gülümsemeyle Yaslasın yorgunluğunu gövdemin yaşlı çınarına Serip üstüne yapraklarımın ağırlıksız yorganını Dinlendireyim istemiştim gölgemin serinliğinde Üşütmek istememiştim...