"İlkin oyun yazışımı yadırgadılar. ""Mizahçılığı, öykücülüğü küçümsüyor da..."" dediler. Bunca yıllık uğraşımı küçümser miyim hiç, öper başıma korum kutsal ekmek gibi... Nerden bileceklerdi, daha ondört yaşımdayken oyuncu olmak için Ertuğrul Muhsin Beye baş vurduğumu? Boğazında düğüm, gözleri buğulu, dudakları bükülmüş bir çocuğun o kapıdan çıkışını Muhsin Ertuğrul da anımsamaz. Nerden anımsayacak... İlk şimdi açıklıyorum bunu; demek bu sırrı otuzüç yıl yalnız kendim için saklamışım.
Ne zaman yüzüme bir kapı kapanmışsa dişlerimi sıkarak içimden, ""Bu kapıyı açtıracağım!"" demişimdir. Yaşamak işte bunun için güzel; kapıların açıldığını görebiliyorsanız...