*İstediğin kadar saksağan vur vurabilirsen, ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır.*
Tüm zamanların en sevilen hikâyelerinden biri olan, kırktan fazla dile çevrilen, Oscar ödüllü bir sinema filmi için temel oluşturan ve yirminci yüzyılın en iyi romanlardan biri seçilen Pulitzer ödüllü Bülbülü Öldürmek, Amerika’nın acımasız bir önyargı ile zehirlenmiş güneyinde geçen, sürükleyici, yürek burkan ve dikkat çekici bir büyüme hikâyesi. Büyüleyici güzellikler ve vahşi eşitsizlikler dünyasında haksız yere korkunç bir suçla suçlanan bir *zenci*yi savunmak için her şeyi riske atan bir adamın hikâyesi çocuk kahramanın gözünden anlatılıyor.
Şefkat dolu, dramatik ve düşündürücü Bülbülü Öldürmek okurları insan doğasının köklerine; masumiyet ve deneyime, nezaket ve zulme, sevgi ve nefrete, mizah ve pathosa götürüyor. Harper Lee`nin her zaman basit bir aşk hikâyesi olarak gördüğü romanı bugün Amerikan edebiyatının bir şaheseri olarak kabul ediliyor.
*Lee estetiğin arkasına sığınmayı reddediyor. Kalemi öyle güzel, güçlü, ölçülü ki zor konuları doğrudan ele almak zorunda olmamasına rağmen Bülbülü Öldürmek’te tam olarak bunu yapmış.*
–Chimamanda Ngozi Adichie
*Yaşama sevinciyle dolu, dokunaklı ve nadiren rastlayacağınız türden bir roman.*