Nuri Pakdil, 4 cilt hâlinde yayımladığı Bir Yazarın Notları`nda özgün bir anlatım tekniğiyle yazıya üçüncü kişileri sokar. Yani yazarın dışında kişi ve kişiler de bizimle birlikte metin içinde dolaşır. Bu da, bir tiyatro sahnesi algısıyla daha çok metin okumalarının içinde olmamızı sağlar. Bu çerçevede ‘mülkiyet’ kavramını Bir yazarın Notları II’de ironik bir sahne anlatımıyla şöyle sunar bize:
"Gazapmış!”: Kapısını şoförünün saygıyla açtığı arabasından inerken, yineliyor homurdanarak Etleri Sarkık Kırk Yaşlarındaki: “Düşünecekmişim! Tanrının belâsı! Bir kez uyundu bana. Pis uyuz!” Geçtiği yerlere akrep saçarak bürosuna girdi: “Mallarım gazapmış bana. Bilmem nerdeki bir yoksuldan bile sorumlu olmalıymışım ben! Mal, kimde görünürse görünsün; onda, herkesin bir parça hakkı ya varsaymış, niye olamasınmış? Sorumluluk böylesine boyutlu algılanmalıymış!” … “Kirli yığılmaymış bunlar, ha? Donuk alınterleri bir gün eritilirse, boğulurmuşum selin ortasında! Murdarın tekisin demeye getiriyor bana. Patlatacağım çenesini bir daha gelirse. Gazapmış! Mallarım benim gazabım öyle mi? … Bir pisliğin içindeymişiz! Ya bir gün, bir şeyler, başka bir şeyler olursaymış!“