Yazınsal çalışmalara şiirle başlayan Fakir Baykurt dergilerde, gazetelerde on yıl göründükten sonra imzasını romanlara, öykülere attı.
Şiir, insanın o güzeller güzeli ilk sevisi gibidir. Kimileri bir türlü kopamaz. Baykurt da kopamadı. Ama yayımlamayı kesti. Ev aramalarında götürülenlerden kalanlarla birlikte, elinde üç kitaplık şiiri var.
Sanatta *doyum* denilen, hem de pek az kavuşulan duyguya düzyazılarında bile eremeyen bir yazarın şiirde ermesi kolay mı? Bu yüzden Baykurt şiir kitabı yayımlamak için 60’ına kadar bekledi. Gene de *Bir Uzun Yol* 45 yılı aşan yazınsal uğraşmaların sonunda sınırlı sayıda basıldı.
1950 yıllarında Fakir Baykurt’un *Demokrasi* adlı şiirini okumuştum. Bu şiir karşısında duyduğum saygıyı, pek az oyun şiiri karşısında duymuşumdur. Ozan dille, düşünceyle ve şiirle bir dağı kaldırıyordu yerinden.
Bir dünya isterim Bey yok ağa yok İşçi patron yok Varsıl yoksul yok Senin benim kavgaları yok Üstünde yaşayanların evi olmuş Bahçeler çitsiz Kilitsiz, kapısız bir dünya.