Eserlerinde, insanının korku ve kaygılarını, yalnızlığını, çevresiyle iletişimsizliğini ve kendi kendine yabancılaşmasını dile getiren Kafka,
Bir Köpeğin Araştırmaları adlı öyküsünde bunu bir köpek üzerinden dile getiriyor. Kafka, ölümünden iki yıl önce kaleme aldığı öyküsünde, uzun süre insanların etkisi altında kaldığı için gerçek köpeklere ve onların yaşamına yabancılaşmış bir köpeğin gözünden “hayatı” ve sanattan beslenmeye, birbirinden önemli olguları sorguluyor.
“’Araştırmalarının gitgide daha açık hale koyduğu gibi, köpekler dünyasının sessizliğe mahkûm edilmiş olması, daima da öyle kalacağı hakikatine daha ne kadar katlanabileceksin? Daha ne kadar katlanabileceksin buna?’ Hayatımın gerçek büyük sorusu bu işte, diğer bütün küçük sorular bunun karşısında anlamsızlığa gömülüyor; yalnız bana soruluyor bu soru, başka hiç kimseyi ilgilendirmiyor.”