Suçlu bir başsavcının ne olduğunu soğukkanlılıkla düşünmek çok zordur. O, başka insanları idam sehpasına göndermekle hayatını kazanan bir insandır. O, Grève Meydanı’nın asıl mimarıdır. Geri kalanı, üslup ve sözcükler hususunda iddialı olan bir beyefendi, iyi bir konuşmacı ya da öyle olduğunu zanneden, ölüme karar vermeden önce bir ya da iki Latince ayet okuyan, çevresini etkilemeye çalışan, kendi gururunu öne çıkaran bir beyefendidir, ah sefalet!