Bir Alkoliğin Anıları Jack London’ın alkol ile ilk gençlik yıllarından itibaren başlayan "dostluğunun" ve mücadelesinin belgesi. Kitabın özgün adı: "John Barleycorn." Bir kadın adı bu. London, alkol ile kadının karşı konmaz cazibesi arasında bir bağ mı kuruyor? Baştan çıkartıcı, ama faturası ağır bir ilişki bu. Alkolü özellikle onun sıkça içine dahil olduğu "erkek cemaatlerinin" iletişimini kuran önemli bir araç olarak tanımlayan London, öznel iradesiyle sürdüremediği alkolü bırakma mücadelesinde, yasaları bile yardıma çağırıyor. Yazara göre özellikle erkek cemaatleri içinde kişiden kişiye ilişkilerin kurulmasını kolaylaştırır gibi görünen alkol, kadına yönelik şiddet ve haksızlıkların kaynağı olarak bir sosyal sorun oluşturuyor.Bir Alkoliğin Anıları: Uçurumun kenarında!
Jack London'ın kendi hayatından alıntılar yaparak alkolün etkisinin nasıl yavaş yavaş sirayet ettiğini gösteren bir kitap. Beş yaşında içkiyle tanışmasından itibaren hayatının sonuna kadar alkolün hep elinin altında olduğundan şikayet ettiği ve nedenlerini de yine kendi hayatıyla açıkladığı bir eser ortaya koymuş.
"Makine başında çalışırken, göz kamaştırıcı anlar yaşamak yoktu. Ama eğer yüz seksen doları on iki saatte harcamak göz kamaştırıcı değilse, o zaman göz kamaştırıcı olan ne, bilmek isterdim."
"Hayat bir hayalettir, geçer. Sen de bir hayaletsin. Seni önceleyen ve senin parçalarını oluşturan hayaletlerden, evrimsel çamurdan bir söz kalabalığıyla yükseldin ve senin yerine geçecek olan hayaletlerin içinden geçerek, onlara karışarak söz kalabalığıyla geçip gideceksin"
"İşte John Barleycorn'un köleleri böyledir. Şansları yaver giderse içerler. Şansları kötü gittiğinde de, güzel bir gelecek umuduyla içerler. İşleri kötü gitmişse, bu sefer de bunu unutmak için içerler. Ayık oldukları zaman içmek isterler. İçtiklerinde daha çok içmek isterler."