MÖ 4 MS 65 yılları arasında yaşamış yazar, düşünür ve hatip Lucius Annaeus Seneca, Stoa felsefesine ilgi duyan ancak bazı tereddütleri bulunan yakını Serenus’a ithafen yazdığı bu diyalogunda kimi zaman ona, kimi zaman da hem ona hem de tüm insanlığa yönelik öğütlerde bulunur. Diyalogda genel olarak Stoa felsefesi ışığında bilgelik, kader, talih ve özgürlük kavramlarını ele alır; bilge bir kişinin kendisine yapılan haksızlık ve hakaret gibi saldırılarda nasıl bir tavır takındığını, gene Stoa felsefesinin öngördüğü şekliyle onlardan etkilenmeden nasıl yaşayabildiğini detaylı bir şekilde anlatır. Bu tür saldırıların sebeplerini, sonuçlarını ve kişinin istediği takdirde onları yok sayarak huzurunu nasıl koruyabileceğini konuyla ilgili mitolojik ve tarihsel olaylardan örnekler vererek ortaya koyar. Stoa ahlâkının *özgürlük*, *dinginlik* ve *duygulanımsızlık* erdemlerinin saldırılar karşısındaki tutumuna dair açıklamalar getirerek bilge bir kişinin olaylar karşısındaki sarsılmaz duruşunu kapsamlı bir şekilde ele alır.
Latinceden Türkçeye ilk defa çevrilen bu kitap, sadece ahlâki yönüyle değil, siyasi olaylar üzerine yaptığı ve günümüzdeki insani ilişkiler için de geçerli olabilecek usta yorumlarıyla da çarpıcı bir eserdir. Seneca’nın insanlığın her çağda benzer kusurlara sahip olup neredeyse aynı sorunlarla uğraşması ve aynı arayışlarda olması nedeniyle geçerliğini koruyan teselli cümleleri, günümüzden neredeyse 2000 yıl önce yazılan bu eseri etkileyici ve ölümsüz kılmaktadır.