Acımasız doğa koşullarının hâkimiyeti altında, toprakları verimsiz, kaynakları yetersiz bir ülke…Türlü yokluklar ve imkânsızlıklar içerisinde kıvranıp duran, hastalıkların pençesinde inleyen, eğitimsiz ve âdeta yaşamdan bezmiş bir halk…Bütün bunlara rağmen, bir grup aydın ve toplumun her kesimden vatanseverlerin öncülüğüyle Avrupa’nın refah seviyesi en yüksek ülkelerinden biri hâline gelen Finlandiya.Ders alınması ve büyük bir dikkatle incelenmesi gereken bir başarı hikâyesi!Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Finlandiya’nın şu an bulunduğu konuma gelmesini mümkün kılan seferberliğin ilk adımlarının hangi felsefe doğrultusunda atıldığını, bu atılımların hangi düşünceler ışığında gerçekleştirildiğini anlatıyor.Bu kitabın sayfalarını çevirdikçe Mustafa Kemal Atatürk’ün bu kitabın okullarda okutulmasını neden istediğini anlayacak, bu minik İskandinav ülkesinin hikâyesinin bizler için neden büyük dersler içerdiğini göreceksiniz.
Yok olmaya mahkum iki devletin arasında kalmış bir ülkenin, yeniden dirilişi ve nasıl kurtulduğunu anlatılmış. Ekonomik, sağlık, kültür, eğitim gibi bir çok alanda finlandiya’yı eğitmek daha iyi bir yaşam alanı oluşması bilim adamı , siyasetçi olan Snelman üstüne düşen görevi yerine getirmesi için büyük mücadeleyle hizmet etmiştir. Finlandiya ‘yı Beyaz zambaklar ülkesine çevirdi. Yazarın kitabı oluşmasında da elyazmalarına bir çok çabadan maddı ve manevi destekler sonucunda tekrar yayınlandı. Kitabın en çok başarı yakaladığı ülke olan Türkiye’ de çok farklı bir bakış açısı var. Çok değerli ve anlamlı bu kitabı okuyun ve okutunuz 😊
Kitlelerin dine karşı kayıtsız olması, ulusun en tehlikeli hastalığı olarak karşımıza çıkabilir. Kafası karışık gençlik, düşük liberal düşünürler gibi Tanrısızlığın özgür düşüncenin işareti olduğunu düşünür. Tanrısızlık ruhun perişan oluşudur. Ruhun hastalığıdır. Tanrısızlık ulusun içinde yatan aydınlık şeylerin ölmesidir. Bunun sonucu olarak hayvan gibi davranan insanlar, düşkünlük, ahlaksızlık, kaba egoizm, ahlaki yetersizlik doğar.
Devlet büyük bir ailedir. Onun bireyleri sizin küçük kardeşlerinizdir. Aşağı tabakanın kusurları, kısmen yukarı tabakanın duyarsızlığından ileri gelmektedir.
Kitap öncelikle yazarın hayatını anlatmakta sonrasında da asıl konudan söz etmekte. Finlandiya’nın kurtuluşunu ve yükselişini anlatmakta. Avrupa’nın kuzeyinde bulunan ülke sert bir iklime sahiptir ve ülkede maden adına hiçbir şey bulunmamakta. Fakir bir ülkedir. Yıllarca isveçlilerin yönetimi anlatında bulunmuştur sonrasında Rus yönetimine geçmiştir böylelikle bağımsızlık için ilk adımlar atılmıştır. Finlandiya’nın bağımsızlık mücadelesini yazar o kadar güzel şekilde ele almışki kitapdan etkilenmemek elde değil. Anlatım oldukça sade ve kitap hızlı ilerlemekte.
Ülke halkının büyük bir kısmının ,böyle kabalık ve bilgisizlik içinde kalmasına seyirci kalmak ayıptır. Uygarlık ışığıyla aydınlanan her bir kimsenin buna ilgisiz kalması cinayettir.