“Çünkü seni yıllardır tanıyorum, sevgili Nastenka, çünkü yıllardır böyle birini arıyordum. Aradığım sendin, ikimizin şu anda buluşması kaderimizde vardı.”
Dünya edebiyatının büyük isimlerinden Dostoyevski’nin henüz çok genç yaşta yazdığı Beyaz Geceler, Petersburg’un dört gecesinde geçer. Tek başına yürüyüş yaptığı gecelerden birinde Nastenka isimli genç bir kadınla tanışan isimsiz anlatıcı, bu dört gecede onunla dostluk kurarak genç kadına aşık olur. İki yalnız ruhun birbirlerinde soluk aldıklarını, yalnız dünyalarındaki karanlığı bu dört gecelik sohbetler sayesinde aydınlattıklarını okurken hüzünlü bir aşk hikayesinin de tanığı oluruz.
Diğer Dostoyevski yapıtlarından biraz daha farklı olan Beyaz Geceler, klasik metin okumalarınızda çok özel bir yere sahip olacak nitelikte.
“Bu hep böyledir; mutsuz olduğumuzda diğerlerinin mutsuzluğunu daha güçlü hissederiz, duygularımız yıkılmaz, bunun yerine yoğunlaşır...”