NPR, Washington Post, Buzzfeed, People, Time, Amazon, Entertainment Weekly, Bustle ve Newsweek’e göre Yılın En İyi Kitabı
Goodreads okurlarına göre 2018’in En İyi Fantastik Kitabı
“Bu dikkat çekici hikâye sizi, Kirke’nin yaptığı bir büyü gibi etkisi altına alacak.”
- Mary Doria Russell, Serçe’nin yazarı
“Tek kelimeyle büyüleyici ve zarif anlatımıyla Ben, Kirke, kadın yaşamının sıradan ve de sıradışı bir hikâyesi.”
- Eimear McBride, Kız Natamam Bir Şeydir ‘ in yazarı
Ozanlar benden, erkek kahramanın karşısında diz çöküp merhamet dilenen bir kadın olarak bahsetti hep; ilaç katarmışım tatlı şaraplarına, büyüleyip domuza çevirirmişim hızlı giden gemilerin tayfasını, babaevini unutturur, sılaya kavuşmalarına müsaade etmezmişim. Ne demeli, kadınlara haddini bildirmek ozanların en sevdiği vakit geçirme biçimidir; yerlerde sürünüp ağlamazsak gerçek bir hikâye olmazmış gibi.
Ama yanılıyorlar, yanılıyorsunuz: Cadılık illa nefret, kıskançlık ya da başka türlü bir kötülükten doğmaz; ben ilk büyümü aşkımdan yapmıştım.
Ben, Helios’un kızı, Aiaie Cadısı Kirke. Hayatım boyunca trajedinin beni bulmasını bekledim. Bulacağından hiç kuşkum yoktu çünkü başkalarının hak ettiğimi düşündüğünden daha fazla arzum, isyanım ve gücüm vardı, yıldırımları üstüne çekecek şeylerdi bunlar. Ve bir gün, artık bu dünyaya dayanamayacağım, diye düşündüm.
Bunun üzerine denizin derinliklerindeki kadim bir tanrı seslendi: Öyleyse çocuğum, başka bir dünya yap.
Ben, Kirke’de Madeline Miller; Odysseus, İkaros, Minotauros, Prometheus ve Zeus gibi mitolojik karakterlerin binlerce yıldır anlatılagelen hikâyesini farklı bir bakış açısından sunmakla kalmayıp Olymposlu tanrıların dünyasını Homeros’un destansılığında aktarmayı başarıyor.
Bir yarı titan olan Kirke'nin hüzünlü dünyası ve dertleri, biz sıradan insanlarınkinden farklı değil. Nankörlük, intikam, öfke ve hayal kırıklığı tanrıların dünyasında da mevcut. Kirke ise bu açıdan çok şanssız. Diğer tanrılar gibi umursamazlıkla ölümsüzlüğünün tadını çıkaramıyor. Yaşadığı her uzun asır boyunca yalnızca ihanet ve nankörlüğü taşıyor beraberinde. Insanların imrendiği sonsuz hayat ve güç, Kirke için ıstırap kaynağından başka bir şey değil. Tamamıyla yalnız geçiriyor hayatının büyük bir kısmını. Güveneceği ve kendisini seven kimsesi olmuyor. Öyle hüzünlü bir dışlanmışlık ile yaşamak zorunda ki başlarda onun kederli hayatını sıkıcı bulmuştum. Ancak hep böyle kalmıyor. Gelişiyor ve diğer tanrıların gücüne kafa tutabilecek kadar güçleniyor. Özellikle bu kısımları okumak tatmin ediciydi. Başına gelenlere ağlamaktansa ayağa kalkıp adapte olmanın bi' yolunu buluyor.
Kitabı okumadan önce sıkıcı olacağını düşünmüştüm. Mitolojik şeyler pek ilginç gelmiyor. Ancak Kirke'nin hikayesi tamamıyla farklıydı. Bu akşam kitabı bitirebilmek için saatlerce ara vermeden okudum. Yıllardır ilk defa bu kadar uzun bir süre geçirdim okuyarak. Normalde yüz sayfayı geçmem bir gün içinde ancak bu kitabı bitirmek için büyük bir istek duydum. Kirke'nin hayatını nasıl noktalayacağını okumadan uyku girmezdi gözüme.
Mitolojiyle ilgilenmiyor olsanız da okumak keyif verici olacaktır.