Bellek nedir? Belki insanoğlunun bütün hevesi ve doymak bilmez keşif iştahına rağmen sırrını hâlâ koruyan gizemli bir labirenttir. Belki de içine düşüldükçe derinleşen, ilerledikçe yabanıllaşan bir tuzak. Peki içinde keşif ve tuzakları aynı yoğunlukta barındıran bir insan tekinin *hatırlama* yolculuğu, aynı zamanda yaşanılan zamanın ve dünyanın hafızasından süzülenler değil midir?
Öyleyse Bellek ve Başka Tuzaklar’da, hapishane duvarlarından, şehrin sokaklarına; çay ocaklarından, sınır karakollarına; torununa Şehrazat’ın nefesini üfleyen babaannelerden, uykusuz yatılı okul öğrencilerine; iyilik, kötülük, aşk ve savaştan, hatırlamak ve unutmaya dair okuyacaklarınız; yalnızca Aykut Ertuğrul’un değil sizin de hikâyeniz sayılmaz mı? Belki öyle.