Köy yaşantısı çerçevesinde yüzlerce yılda şekil almış renkli ve köklü bir geleneğe sahip olan bağlama çalgısı, Cumhuriyet sonrasında yapılan çalışmalarla şehirdeki geleneğini oluşturmaya başlamıştır. Eski geleneği ağırlıkla sözü taşımak olan bu çalgının, artık kendi başına çalgısal müziğin bir parçası olması gerektiği birçok müzik otoritesi tarafından öteden beri dile getirilmiştir.İşte elinizdeki kitabın öncelikli hedefi, çalgının yüzyıllar öncesinden gelen renkliliği göz ardı edilmeden yeni geleneğine katkı sağlamaktır. Bu kitapta bağlamada yaygın olarak kullanılan bağlama, bozuk, misket ve müstezat düzenlerinde bestelenmiş 20 eser yer almaktadır. Hem tezeneli hem de şelpe tekniklerine yönelik olarak hazırlanan bu bestelerin bağlama eğitiminde de yararlı olabileceği düşüncesiyle notasyonda metodik imgelerin kullanılması uygun görülmüştür.The instrument of Bağlama, which has been shaped within many years in the rural areas and has a rich and profound history, began to create its tradition in the urban areas after the establishment of the Turkish Republic. In the past, this instrument mostly passed down the vocal melodies; however, now it is agreed by many music authorities that it is about time it must be a part of instrumental music on its own as well.The primary purpose of this book is to contribute to Bağlama new tradition without ignoring its richness dating back to old times. This book involves twenty works composed in the tunings of bağlama, of bozuk, of misket and of müstezat. Those compositions, prepared to be played in both picked and pickless (şelpe) styles, are thought to be beneficial for bağlama education as well, and thus it is agreed that methodical symbols should be used in the notation.