Gazetecilik zor zenaat. Yüksek tempoda çalışma, sabır, gayret, ilim ve irfan ister. Dürüst olmayan bir insan, gazetecilik mesleğini tehlikeli bir alana dönüştürebilir. Eskilerin matbuat, şimdikilerin medya dediği basın dünyasının ‘mutfak’ kısmında çalışırken pek öne çıkmayan ama yüzlerce genci yetiştiren isimsiz gazeteciler vardır. İşte bu kahramanlardan biri de usta gazeteci yazar Ünal Sakman’dır. Gazeteciliğin en alt kademelerinden en üst mertebesine, yani genel yayın yönetmenliğine kadar hemen hemen her bölümde çalışan Sakman, bu renkli dünyada yaşadıklarını kitaplaştırdı: Bâbıâli Hâtıraları…
Kitapta basınımızın bilinmeyen birçok özelliği günışığına çıkıyor. Yaşanmış acı-tatlı hâtıralar, gazeteciliğin püf noktaları, bilinmeyen sırlar, dudak uçuklatan anekdotlar, şakalaşmalar, polemikler, kavgalar, hüzünlü hikâyeler, yakası açılmadık nükteler bu kitapta yer alıyor. Basın dünyasının emektarları, köşe yazarlarının birbirleriyle münasebetleri, dostlukları, patron-çalışan münasebetleri elbette meraka değer konular olarak okunuyor.
Kitabı okuyanlar, bilinmeyen birçok hususun günışığına çıktığını görürken, yazarıyla birlikte renkli, zevkli, keyifli ve gerçekten de değerli bir yolculuğa çıkıyorlar. Seçkin gazeteci yazar ve bir İstanbul beyefendisi olan Ünal Sakman, bu kitabıyla hem basınımızın geçmişini masaya yatırıyor, hem de mesleğe yeni başlayacak olan gençlere tecrübelerini ve kıymetli bilgilerini aktararak geniş bir ufuk açıyor. Tercüman ve Türkiye gazetelerinde birlikte çalışma şansına eriştiğim Ünal Sakman, genç gazetecilerin Türk basın hayatında örnek alacakları ilk isimlerdendir. Kanaatimce düşündüren bu hâtıralar herkes için yararlıdır.