15 yıllık bir zamana yayılan bu mektuplar oldukça coşkun, epeyce duygusal. Kendini bulmaya, hayata tutunmaya çalışan Saliha Scheinhardt ve ona okuyarak, yazarak sağalmayı, sevgiyle direnmeyi öğütleyen Aziz Nesin. Almanya`da ayrımcılık ve ırkçılığın, Türkiye`de askeri tahakkümün yeniden yükseldiği zor zamanlarda, birbirlerinin satırlarından güç alan iki insan. Bu kitapta bir araya getirilen mektuplar Scheinhardt`ın yazar olma, Nesin`in ölüme karşı koyma macerasına tanıklık ediyor.
"Hep yazdım, çok yazdım, her zaman yazdım, binlerce satır yazdım size; acılardan kavrulurken, mide komasında kıvranırken, katıla katıla ağlarken, yelpaze yelpaze kahkahalarla, bazen ve ardı ardına yazdım. Maya piramitlerinden yazdım, Himalayalar`da salt on saniye güneşin doğuşunu görmek için 7.200 metreye, zifiri karanlıkta belime kadar çamur içinde Annapurna`ya tırmanırken yazdım. Yeni bir kitabım çıktığında öyküsünü ilk size anlattım; çaresiz, umutsuz kaldıkça hep yaptığım gibi size haykırdım. Biliyordum, benim koca çınarım sol omzumun üstünden zaten hep beni izliyordu; izliyordunuz, kızıyor, takdir ediyordunuz. Bana hâlâ, bu yaşımda, ömrüm boyunca hiç ama hiç kimseden alamadığım gücü veriyordunuz."