Jack London, Kuzey topraklarını konu alan eserlerinde insanın buz kaplı doğayla ve kendi benliğiyle yüzleşmesini anlatır.
Gençliğinde Klondike bölgesine altın aramaya giden ve soğuğun hüküm sürdüğü bu topraklarda bizzat yaşamış olan London, Alaska’dan Yukon’a, Kolondike’ten Kanada tundralarına kadar yörenin coğrafyasına ve sakinlerine oldukça hâkimdir.
Jack London’ın karakterleri, Kuzey’in dört bir yanda uzanan bembeyaz topraklarında vahşi doğanın gücüyle amansız bir mücadele halindedir.
Doğanın, soğuğun ve pek iyi bilmedikleri bir coğrafyanın pençesinde, hayata tutunmaya çalışırlar. Ve ateş yakmak, bu varoluş mücadelesinin ilk adımıdır.