Arayış

(1 kişi)
Kitabı değerlendirin

1

Takip

1

Beğeni

1

Okuma

40

İzlenme

Tanıtım Yazısı
Hayatın getirdiği son merhale: delilik. "Rüya mı yoksa gerçek mi?" sorusunun cevabını bilmeden ömür sürmek, insana bahşedilmiş bir iyilik midir? Yoksa, ararken kaybolurcasına bir kopuş mu?

Hayatın ilerlemediği o delice sorgulamalarda, Umay`ı yolculuğa iten bütün sebepler zinciri,
gerçeğin dehşet bir sahtekârlık oluşu, okuyucuyu da Umay`la beraber ömrün kritiğini yapmaya itiyor.

Bu kritik, üstüne mutlaka düşünülmesi gereken bir tabu; yaşadıklarını sorgulamaya yeltenen insanı, karanlığın ta derinlerinden çıkaran... Umay`ı, Mete`yi, Serap`ı saran bu kör karanlık, bir şekilde aydınlığa kavuşturabilecek mi kendi gerçekliğini yitirmiş yaşamları?
Gerçek nedir; üzerimize kene gibi yapışan, esiri olduğumuz büyük bir boşluktan başka?

Sıyrılamadığımız bu umutsuzlukta biz de bağırabilir miyiz Serap gibi: "Yaşamı tutuyorum elimde, elimde kitaplarım!"

Ve ekler miyiz Umay gibi cesurca "Ruhum, kelimeler içinde bir düşünce şimdi!"

Düşüncelerse hoyratça bir yıkım getirir mesken ettiği gecelerden...
Tür: Roman
Yayınevi: Fihrist Kitap
ISBN: 9786257599801
Sayfa: 140s.
Kapak: Ciltsiz
Tarih: 2022
Kağıt Tipi: 2. Hamur

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

İncelemeler ve Alıntılar
Arayış kitabı hakkında sen ne düşünüyorsun?
#İnceleme - @rehavi
İnceleme
2g
ARAYIŞ, sadece yolda olmak değildir aynı zamanda yoldan da çıkmaktır. Tüm sınırlarını aşmak ve ruhani bir yolculuk. Salt delilik ya da özgürlük değil bahşedilen sadece kopuş. Toplumdan zaten vazgeçen bireyin en sonunda kendinden de ümidini yitirmesi. Lakin yolumuzun üzerinde bize cesaret verenlerin olması yeni bir umut ışığı gibi görülebilir(!) İşte tüm hikayenin koptuğu an. Bilirsiniz ya bazen ilerlemek için kopmak gerekir. Tüm bağları yitirmek : geçmişle ve gelecekle. Aydınlığı satmadan karanlıktan nasıl çıkabilir insan...sıyrılamadığımız ve birçok kederimiz de ortak. Bu imgelem bu coşkunluk varoluşun çürük kokan mücadelesi hepimiz bu kervanın güdüldüğü diyardayız. Bilincin dışına yerleşen bu vurum kitabı elinize aldığınız anda ki noktada sizi de serüvene itiyor.

Ya tüm yaşamımız bir rüyaysa? Ve aslında uyandığımızda tüm gerçeklik algımız yitiyorsa? Ve mazimizin bilinenin tam aksi sadece bir kayıp olmadığını kim ispatlayabilir? Hatırladığınız kadarını hayat olarak kabul ediyorsunuz. Ve bu sizi "salt yanıltan şey." Tüm yaşamımız sadece başka bir yaşamın telaşı. Ve uyanıklık hepimiz için korku olacak. Çünkü hiç yaşamadık. Hepimiz yaşama, gözlerimizi kapattığımızda başlayacağız. Bizleri ayıran tek şey : rollerin farklı olması.
Rüya: insanı uyandırır. İşte bu bilinçle bu kitabı bir defa kavramak gerekiyor gerisi zaten gelecek. Ve bir defa gerçek ile bağını yitirirsen sayın okuyucum korkarım ki kitap bitmeyen bir yolculuk olacak ve sonunda kapalı kutu hep kapalı kitap ise hiç açılmamış.

Tüm karakterleriyle baştan sona bir çırpınış hikayesi. Kimi can veriyor ellerde kimi de can buluyor! Her karakterin kitaptaki herhangi bir nesnenin bulunma ve o an orada durmasının bir sebebi var. Sembolleri kullanabilmek ve hatta onlara bir ruh ihtiva etmek her halde her romancıda olduğu gibi banada büyük bir haz vermekte en azından bende oluştuğu kesin. İmge
4 bölümden oluşuyor eser. 1-3 bir olarak algılanmalı. Her bölümün farklı bir kritiği var. Ancak son bölüm ya bizim kafamızda bir şey uyandırır ya da kitabı yaktırır. :)

Umay'ın en çok hoşuma giden özelliği ise oyunlar oynamasıydı. Deliliğin o son evresi artık. Kurtulamıyorsak delirmeliyiz. Yaşasın delirmek için yaşam mücadelesi verenler!
Umay delidir demiyorum ama sayın okuyucu hangimiz akıllıyız ki? İstemez miyiz Eyfel Kulesinin altında Maupassant ile bir öğle yemeği yemek. İşte tam sırası. :)

Yazarken de fuzuli şeylerden kaçınma gereksinimi duydum. Toplumun beğenisini umursamadım ve evet bir sanat icra ediyorsam bir sanat olmalı. Okunduğu zaman ne bu ya değilde iyi ki okundu. Dudaklarda bir tat kalpte bir sevgili
bırakmayan eserleri tutmuyoruz şimdilerde...
ve karakterleri taşımak ise bir meseleydi. En çok zorlandığım yer de burası oldu. Umay bir hastaysa hasta gibi davranmalı ve ölü olan herkes ölü gibi. Gerçek olmayanlarsa kendi kimliklerini taşımalıydılar.
Okuyucu bunu bilmeli mi, anlamalı mı? Tarkovsky gibi davranmayı seçtim. Her şeyi okuyucuya vermek onu aptala yerine koymaktır. Benim okuyucularım Uhrevi bir yolculuktadır. Onlar her şeyi keşfedip bulacaklar.
Ama şunu söylemek istiyorum. Hiç kimse yolculuğun kolay olduğunu söylemedi ve sadece sabredenler keyifle varacak istediğine...
Sıyrılılamamış umutsuzluk demek istemiyorum ama Arayış umudun yittiği yerde başlıyor.

Rüya ile gerçek arasına dokunmak rüyanın ve gerçeğin bilinenin ötesine taşınmaktır. Bunun için iki argüman gerek merak ve yalan... Bu ikisi bizi oluşum için üst tura taşır. Bir diğeri ise değer vermektir. Bize de bu oldu işte. Değer verdik. Verdik ki yaşasınlar ve görelim.
Birden fazla kişilik ve birden fazla hayat. Her hayatin rolleri de birbirinden farklı olmalı mutlaka. Her rol için farklı bir gerçeklik ve ölüm biçilmeli. (Ölüm'ü çok kullandım sayın okuyucu aslında hepsi gerçek. Ölüm yalan.)

Kelimeleri dans ettirmek istiyorum, anlatmak değil. Kelimeleri, düşünmek için kendime rehber edinemem edinmemeliyim. En çok da onlardan kaçıyor Umay ve en çok düşünmeyi düşman belliyor kendine. Arayış uzadıkça mesafe arttıkça gerçek ve zaman arasındaki boyut ne kadar anlamsızlaşıyorsa rüyada olmak ve o anda gerçeği istemek gerçeğin içinde tutunacak yeni bir dalı umut etmek gibi. Umay'a da böyle oluyor işte. Rolleri dağıtmayı değilde onları anlamayı seçiyor ve okuyucusuna da anlamak için zemin oluşturuyor.
Arayış yolda olmak mıdır, kendini bulmak mıdır, yoksa özlenilen bir mefkure mi? Hepimizin var bir hedefi kendine dahi söylemediği...şimdi niyetimiz cevap vermek değil ama görmek ya da işlemek fikirleri.

Evet sayın okuyucu anlamak için neyi bekliyorsun? Şimdi sakince kapağı aç ve senin için hazırlanmış olmayan kelimeleri kendine öyle yedir ki kalktığında işte bunlar benim de!

Neden göçebe? Evet okuyucu hepimiz gezdireceğizz bunu... akıllarda.
Tutunmasın. Tutundurtmayalım.

Kendi kitabım üzerine söylenmiş birkaç ufak söz. Okuduktan sonra sizin kitabınız olacak sayın okuyucum. Ve evet bazı yerlerde kelime yanlışları fark ettim. Onlarıda ikinci baskıda düzeltmek ümidiyle. Sevgiyle ve kitapla
Arayış
Fethi Korkmaz - Fihrist Kitap - 2022
3
#Türk Edebiyatı - @rehavi
Alıntı
2g
Bu karşınızdaki kişi ben değilim. Olmadığım biri gibi yaşıyorum yıllardır ve buraya kendimi kurtarmaya geldim.
140'ın 100. sayfasında
Arayış
Fethi Korkmaz - Fihrist Kitap - 2022
#Türk Edebiyatı - @rehavi
Alıntı
2g
Ah! Öyle yorgunum ki yaşamaktan. Canım çıkıyor. Keyfim yok. Devam ediyorum.
140'ın 26. sayfasında
Arayış
Fethi Korkmaz - Fihrist Kitap - 2022
#Türk Edebiyatı - @rehavi
Alıntı
2g
Ne yani, solacak korkusuyla çiçek de mi açtırmayacağız yüreğimize?
140'ın 60. sayfasında
Arayış
Fethi Korkmaz - Fihrist Kitap - 2022