Kadın kapıdan çıktı ve gözden kayboldu. Orada taş gibi kalakaldım. Onun Peşinden gitmek için ölüyordum. Neden mi? Dna vurmak için mi, onu boğmak için mi. bilmiyorum. Her neyse, onu takip etmek istedim ve yapamadım. Sanki onun öfkeli konuşması beni felç etmiş gibiydi. Bunun gülünç geldiğini biliyorum ama gerçek buydu. Dakikalar geçti. beş-on olabilir ve en sonunda hareket edebildim.
20. yüzyılı en iyi anlayıp yorumlayan yazarlardan bir tanesidir Stefan Zweig. 1. Dünya Savaşı`nın yıkımı. ardından Nazizmin yükselişiyle başlayan 2. Dünya Savaşı`nın getirdiği alt üst oluşu bütün açıklığıyla okurun önüne serer.
Kısa aralıklarla yaşanan iki büyük savaşın insan bilicinde meydana getirdiği tahribatı sıradan insanları modelleyerek anlatır. Karamsarlık. kötümserlik, ümitsizlik Zweig`ın metinlerini siyah bir tül gibi örter.
Stefan Zweig akıcı anlatımı, keskin üslubu, karakter oluşturmasındaki ustalığın yanında çağına yaptığı doğru tanıklıkla klasik yazarlar arasına ismini yazdırmıştır.