Saatleri Ayarlama Enstitüsü; şan, şöhret, zenginlik, iktidar, itibar için bir “masal”a sarılan ama sonuçta kişilik erozyonu, dejenerasyon ve çözülme ile sonuçlanan bir infilakın romanıdır.Necip Tosun’un, “ülkemizin kaderinin ironik bir destanı” olarak nitelediği ve hem tarihsel hem sosyo-kültürel hem de yazar merkezli birçok açıdan detaylı olarak tahlilini yaptığı bu eserin gündeme getirdiği problemler, günümüzde de benzer şekilde sürmektedir. Bu tahlil; Türk modernleşmesini, bürokratik açmazları, temeli olmayan Batıcılığı, güncele teslim anlayışları, yeninin dayatmalarını, kurumların işlevsizliğini eleştiren Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nün bir karakterler galerisi ile tüm bu temaları nasıl ele aldığını detaylı bir şekilde gözler önüne seriyor.“Tanpınar, ‘yeni’nin getirdiği ikilik ve yabancılaşma olgusunu romanda ikna edici ve tutarlı görüşlerle tartışmaya açar. Toplum yapısının, zihniyet ve anlayışının iyi okunmadan tepeden inme biçimde yapılan ‘toplum mühendisliği’nin ağır hicvi olan bu roman, ironik anlatımın şaheserlerinden biridir.”