Durakta bekliyorum. Hava buz gibi. Nisan ayında yemyeşil tepelere yağan kar, akşam olunca şehrin eteklerine bırakıyor namını. Öyle ki başartülü bir heykel gibi kalakalıyorum olduğum yerde. Az ötede iki delikanlı, ellerinden çıkan dumanı yaklaştırıp dudaklarına üflüyordu göğe doğru. Sanırım ikisi de daha 17, 17 , 17 mi ne yaşlarındalardı. Ve yine sanırım acayip aşıklardı. Tam karşıdan geçen cenaze aracının yanıp sönen sireni dikkatlerini çekmiş olmalı ki araca doğru başladılar koşmaya. "Abi, abiiii bizi de al. Bizi de al be abi" diye bağırıp caddenin ortasına koca bir kahkahayı bomba gibi bırakıp kaçıştılar. Şimdi ben oturduğum koltuğumda onların bu deli halini düşünüp, gülüyorum kendi kendime. Gençlik acayip bir şey ya, ben de mi deliyim yoksa 😺
Müslümanlık başlangıç değil, sonuçtur. Durum böyle olunca, "Kelime-i Sehadet" getirmek Müslüman olmak değil, Müslüman olmaya söz vermektir ki, bu da hayatın her alanında olumlu davranışlar sergilemeyi kapsamaktadır. İnsan Eksenli Din
Hepimizin içinde böyle biri olmayı kabullenemem dediğimiz karanlık yanlarımız vardır. Onları görmezden gelmek, bastırmak, yok saymak, inkar etmek çözüm değildir. 🌿🤍
Yavaş yavaş bahar geliyor. kuru soğuklarda geçti,hafif esiyor artık. Hava da herşey yoluna girecek kokusu var, biraz sabretsek yoluna girecek gibi. Bu hissi seviyorum. Hayat Umut Dolu
ama yine de yaralıyor beni, yüzümün gölgesinde kırılan bu dal sesi; ürkütüyor bir şiirin içinden, göçebe kuş sürülerini ve ben böğrümde bir avlu serinliği, sessizce dinliyorum akıp giden geceyi. Bir Acıya Kiracı